Zuhal Neccar’In Yeni Sergisi: “İzlenildiğini İzleyenler”
Zuhal Neccar’ın Yeni Sergisi: “İzlenildiğini İzleyenler”
Atölye Sanat Hayatı, Ressam Zuzu Zuhal Neccar’ın “İzlenildiğini İzleyenler” sergisini 29 Nisan - 18 Mayıs 2023 tarihleri arasında ağırlıyor.
Resimlerinde umutçul, neşeli dünyayı ele alan Zuzu, durağanlığı sevmeyen üretken ressamlarımızdan. Son dönem çalışmalarının da içinde olduğu resimlerini Zafer Bilgin yönetimindeki Atölye Sanat Hayatı’nda 16. kişisel sergisinde sergiliyor.
Ressam Zuzu Zuhal Neccar, “İzlenildiğini İzleyenler” sergisini şöyle anlattı:
“‘İzlenildiğini İzleyenler’ –” baskı altındaki masumiyet”. Bu tespit bir arkadaşıma ait “İzlenildiğini izleyenler.”
Yani birileri izleniyor ve izlenildiklerinin farkında olanlar da biraz mahçup, biraz tedirgince yaşıyorlar o saatten sonra.
Resimlerdeki çoğu bakışta bu izleği görmüş böyle nitelemiş beni takip eden arkadaşım. İnsanlar neden bu kadar tedirgin bakarlar ki yoksa?
Bu nitelemeyi çok sevdim. Resimlerdeki amaçlanan etkiyle örtüştüğünü düşünüyorum.
Yaşamımda bu etkiyi çoğu kez ben de hissettim. fark ettim. Birilerinin bana baktığını düşündüğüm zamanlar ben de böyle izliyorum beni izleyenleri.
İzlenildiğini izlemek? Neden izlediklerini merak ederek. Ya da tepki göstererek.
Sevgi ve hayranlıkla izleyenler olduğu kadar, kusur bulmak ve yargılamak için izleyenlerin de olduğu bu çağda izlenilmek! Pek de memnun edici bir durum olmasa gerek.
Günümüzde artık izlenmemek çok zor. Hatta gönüllü bile isteye izlenenler var sosyal medyada.
Sosyal medya dışında da biz bu ülke insanları bakmayı, incelemeyi sever. Biraz teşhirci bir yapımız vardır. Çoğu izleyenler bir sanat yapıtına bakarmış gibi bakmaz daha çok kusur bulmaya da önyargılarla bakma hakimdir, bilgi toplumu olamamış ya da yeterince bireyleşememiş toplumlarda.
Öyle ki bazen saklanacak hale getiren durumlar vardır.
Resimlerde gizlenenler sadece çocuklar değil. Daha kurnazca ve yargılayarak bakan gözler de var. Pervasızca izin almadan rahatsız edercesine bakanlar da.
Bakmak için gizlenenler de.
Ancak baskın olan resimlerimde anne ya da babaların arkasına saklanan çocukların masum, hiçbir şey bilmeyen, tecrübesiz bakışlarla gizlenişleri...
Kocaman açılan gözleri. Kendilerini güvenceye alma duyguları. Sığınak olarak aile resimleri yapıyorum çoğu zaman konularım bunlar oluyor. Ben iyi eğitim aldım resmi biliyorum. Şimdilik siyahilerin resimlerini yapıyorum. Daha sonra nereye doğru gider bilmiyorum. İlerde ne gelecek? Ortaya nasıl resimler çıkacak? İşte bu sorunun cevabı şu an uzay boşluğunda duruyor belki de, ama bana bana henüz ulaşmadı.”
Sanatçı, fırçasının siyahi bir fırçaya dönüşme sürecini de şu şekilde anlatıyor:
”25 Mayıs 2020 tarihinde akşam saatlerinde Minneapois’te 20 Amerikan doları sahte banknot ihbarı için gelen polislerden biri olan beyaz polis memuru Derek Chauvin’in kelepçeli şekilde yere yüzükoyun yatırdığı Afro-Amerikalı şüpheli George Floyd’un boynuna 8 dakika 46 saniye boyunca diziyle bastırarak ölmesine neden olması ile görüntüler tüm dünyada haber olduğunda ne çok tepki toplamıştı.
Bütün dünyada protesto gösterileri düzenlenmişti. “Hepimiz George Floyd’uz” gibi pankartlarla yürümüştü siyahlar da beyazlar da.
İşte benim tepkim de resimle oldu.
Fırçamı siyahi bir fırçaya dönüştürdüm.
Önce kızgınlıkla, öfkeyle. Derin bir hüzünle. Sorumluluk duyarak, bir görevmiş gibi siyahilerin yanında saf tutarak. Bir, iki, üç resim derken zamanla siyah yüzler, benim resimlerinin doğal bir parçası oldu, siyah normalleşti. O kadar güzel tonları ortaya çıktı ki siyahın tüm renkleri onun etrafında uyumla yer buldu. Zamanla siyahiler sevimli görüntüleri benim tarzım oldu.”
29 Nisan 2023 Cumartesi günü saat 17:00’de Bülent Önal – Endülüs’ten İstanbul’a gitar dinletisi ile “Atölye Sanat Hayatı”nda açılışı başlayan sergi, 18 Mayıs tarihine dek görülebilecek.